Zorbalık; güç eşitliğinin olmadığı, süreklilik gösteren, zarar verici veya rahatsız edici saldırgan davranışlardır. Her davranışın zorbalık olmadığının altını çizmeyi önemli buluyorum. Zaman zaman çocuklar arasında çatışmalar olabilir ancak bu çatışmalara zorbalık diyebilmemiz için güç dengesizliğin olması ve süreklilik göstermesi gerekir. Genel anlamda zorbalık türleri fiziksel zorbalık, sözel zorbalık, sosyal zorbalık ve siber zorbalık gibi türlere ayrılır.
ZORBALIK ÇEŞİTLERİ
FİZİKSEL ZORBALIK: Çocuğun bedenine yapılan tekrarlı ve zarar verici fiziksel davranışlardır. Vurmak ,tekme atmak, saç çekmek, özel bölgelere dokunmak gibi. Tespiti en kolay zorbalık türüdür.
SÖZEL ZORBALIK: Fiziksel zorbalığa göre daha az fark edilir ancak etkisi bir o kadar kuvvetlidir. Küfür etmek, lakap takmak, tehdit etmek, grup içinde küçük düşürücü sözler söylemek. Sözel zorbalığa maruz kalan çocuklarda kaygı bozuklukları, depresyon, travmatik bozukluk, düşük akademik başarı ve intihar riski gözlemlenebilir.
SOSYAL ZORBALIK: Gruptan dışlama, gruptakilere bir kişi ile arkadaş olmamalarını söyleme, dedikodu ve grup içinde birbirini utandırmak sosyal zorbalık başlığına girer. Aynı şekilde sözel zorbalıkta hissedilen duygular bunda da hissedilir. Depresyon, özgüven düşüklüğü, suçluluk duygusu, sosyal aktivitelere katılmama davranışları gözlemlenir.
SİBER ZORBALIK: Erken yaşta teknoloji ve sosyal medya kullanımının hayatımıza girmesi ile son yılların popüler zorbalık türüdür. Mesaj, sohbet odaları, fotoğraflara yorum atma, kişisel resimleri paylaşma vb. ile kendini gösterir. Ancak siber zorbalığı diğer zorbalık türlerinden ayıran özellikleri vardır. Örneğin zorbaca davranan kişinin anonim olabilmesi kişinin kimliğini tespit etme noktasında zorluk yaratabilir. Bu da zorbaya güç verir, zorba yüz yüze yapamadığı davranışları sergileyebilir. Aynı zamanda ulaşılabilirlik noktasında zorba kurbana 7/24 saat ulaşabilir. Yani zorbalığın diğer türlerindeki gibi okulda koridorda sınıfta gibi belli yaşam alanında sınırlı kalmaz.
ZORBALIK YAPAN ÇOCUKLAR
Çocukların %10 u zorbaca davranışlar sergiler. Zorbalık yapan çocukların ortak özelliklerine baktığımızda; hızlı öfkelenen, empati kurmada güçlük yaşayan, sorumluluk bilinci düşük ve akademik başarısının akranlarına göre düşük olması görülür. Ancak öz saygı düzeyleri, dışa dönüklük düzeyleri yani iletişim becerilerinin, zorbalığamaruz kalan çocuklara oranla yüksek olduğu görülür. Erkek çocukları kız çocuklara göre üçte iki oranında daha fazla zorbalık yaparlar. Bunun nedeni toplumdaki erkek çocuktan beklenenşiddet rolleri ve saldırganlığın bir erkeklik kuralı olarak çocuklara öğretilmesi önemli rol oynar. Zorbalık yapan çocukların yetişkin olduklarındaki karşılığı iş yerinde çalışanlarına mobbing uygulayan yöneticiler olabilir.
ZORBALIĞA MARUZ KALAN ÇOCUKLAR
Ülkemizde zorbalığa maruz kalma oranı %20 civarında olduğu tespit edilmiştir. Zorbalığa maruz kalan çocukların özelliklerine baktığımızda özgüveni daha düşük, sosyal becerileri zayıf ve kaygılı yapıda olan çocuklar olarak görürüz. Bu rolde yer alan çocukların bireysel özelliklerine baktığımızda akranlarına göre fiziksel veya psikolojik olarak daha zayıf oldukları, öz saygıları ve benlik saygılarının daha düşük olduklarını görürüz
İZLEYİCİLER
Zorbalık döngüsünde önemli bir etken de izleyici çocuklardır çünkü izleyiciler etrafta olmadığı zaman zorbalık yapan çocuğun gücü düşüşe geçer. Bu grubun akran zorbalığının önlenmesinde önemli rolü vardır. Pasif ya da alkış tutan izleyici oldukları zaman aslında zorbalığın devam etmesine de destek vermiş olurlar. İzleyici rolünde olanların farkındalık düzeylerinin artırılması ve zorbalığı önleme için neler yapabilecekleri ile ilgili bilgilendirmeleri ile zorbalığa maruz kalan çocuklar için oldukça kuvvetli bir destek gücü olacaktır bu grup. İzleyici alkış tutarsa, gülümserse, cesaretlendirirse zorbalık yapan kişinin işini kolaylaştırır. Ancak zorbalığa maruz kalanın yanında olduğunu hissettirirse maruz kalan kişiye destek sağlamış hem de zorbalık yapan kişinin cesaretini kırmış olur. Akran arabuluculuğu programı ile izleyici rolünde olan kişilerin olumlu etkisi sağlanabilir.
AİLE ETKİSİ
Akran zorbalığının temelinde şüphesiz çocuğun yetiştiği aile ortamı ve yetiştiği çevrenin etkisinin en önemli nokta olduğunu söyleyebiliriz. Ebeveynleri ile güvenli bağlanan çocuklar ebeveynlerinden aldıkları şefkat ve ilgi ile empati içeren yaklaşımlarını akranlarına yansıtma eğilimlerinde olurlar. Çünkü çocuk, ebeveynlerin çocukla kurduğu ilişkinin aynasıdır. Tam tersi zorbalık yapan çocuk yüksek olasılıkla şiddet mağdurudur. Çünkü ailesinde ,yakın çevresinde şiddet görmekte ya da şiddetin varlığını hissetmektedir ve böylece şiddeti normalleştirmektedir. Hayatındaki çatışmaları çözmenin yollarını bilmemektedir ya da bildiği tek sorun çözme yöntemi şiddettir. Çocuğun yetiştiği çevrenin şiddeti onaylaması ve saldırganlığın kabul edilebilir bir davranış olarak görülmesi de çocukları zorba olmaya iten en önemli sebepler arasında gösterebiliriz.
OKULLARDA AKRAN ZORBALIĞI NASIL ÖNLENİR?
Okullarda akran zorbalığını önlemenin en iyi yolu bütüncül bir önleme hareketi oluşturmaktır. Bireysel yapılan çalışmalardan çok ailenin, öğretmenlerin, yöneticilerin ve öğrencilerin hepsinin içinde olduğu bir müdahale stratejisi daha etkili olacaktır.
KAYNAKÇA
ERK AYŞE BAŞAK,AKRAN ZORBALIĞI,EKİNOKS YAYINLARI,1.BASIM,NİSAN,2019.
ŞAHAN ÖMER,AKRAN ZORBALIĞI,POZİTİF YAYINEVİ,ÜÇÜNCÜ BASKI,EKİM,2020.
ERK BAŞAK AYŞE,AKRAN ZORBALIĞI ÖNLEME VE FARKINDALIK ETKİNLİKLERİ, EKİNOKS YAYINEVİ,1.BASIM, HAZİRAN,2022